ASGARİ ÜCRET PAZARLIĞI SÜRÜYOR

7 Aralık 2018 - 17:45

2019’da geçerli olacak asgari ücretin belirlenmesi için Asgari Ücret Tespit Komisyonu 6 Aralık Perşembe günü ilk oturumunu yaptı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın ev sahipliğini yaptığı pazarlık masasında Kamu-Sen’in olmamasını eleştiren Bolu Türk Sağlık Sen İl Başkanı Hakan Koca, toplantıda tarafların tümünün olması gerektiğine dikkat çekerek, asgari ücretin 2 bin liraya çıkarılması ve enflasyon farkı ile ve reel ücretlerde artış beklediklerini belirtti.

Kaynak : Merkez Tv

Türkiye’de 6.7 milyon çalışanı ilgilendiren komisyon 6 Aralık Perşembe günü pazarlık mamasına oturdu. Asgari ücret pazarlığı için masada bulunan Türk-İş, ücret tespitinde enflasyon oranının yanı sıra refah payının da göz önünde bulundurulmasını isterken işveren ise işletmelerin sıkıntısına dikkat çekti. Toplantıda ilk asgari ücret teklifi Türk-İş'ten geldi. Türk-İş 2000 TL üzerinde yüzde 25 enflasyon ve refah payı talep etti.

Masada tüm tarafların temsil edilmesi gerekirken Kamu Sen’in bulunmadığını söyleyen Türk Sağlık Sen Bolu İl Başkanı hakan Koca, pazarlığın 2 bin lira üzerinde sürdürülmesi gerektiğini ifade etti.

Kasım ayı enflasyon verilerinin eksi hanelerde çıkmasının gerçeği yansıtmadığını söyleyen Koca, gerçeğin çarşı ev pazarda görüldüğünün altını çizdi.

Koca yapılan görüşmeler ve pazarlık hakkında şu ifadeleri kullandı:

2 BİN TL ÜZERİ, ENFLASYON FARKI VE REEL ÜCRET ARTIŞI

“Kamu çalışanlarının, emeklilerinin, asgari ücretle çalışanların ücretleri belirlenirken burada bütün sendikaların yer alması gerekiyor. İşveren atrafı var, çalışanların tarafı var ve hükümet var siyasi irade var. Tarafların tamamının olması lazım. Çünkü diğer tarafların, oturmayan sendikaların da üyeleri ve tarafları bu görüşmeden sonuç almayı bekliyorlar. Bu oturumlarda çalışanalrın ücretlerinin belirlenmesi, enflasyon oranında zamlarının alınması sözkonusu. Asgari ücretin öncelikle bizim görüşümüz 2 bin liranın üzerinde olması, emeklilerin de 2 bin liranın üzerinde olması. Bunun pazarlığının yapılması gerekiyor. Kamu çalışanlarının da ücretlerinin belirlenmesi noktasında malum toplu görüşme süreci var. Buradan çıkan bir rakam var. Bu rakamın üstüne ebflasyon farkının alınması için mücadele edilmesi gerekiyor. Enflasyon farkı alındığı takdirde ne kadar olacağı, nerede kalacağı belirsiz. Malum Kasım ayında enflasyon oranı eksi hanelerde çıktı. Aralık ayında da diyelim ki eksi hanelerde çıkarsa ne olacak? Kamu çalışanlarının emeklilerin maaşında yapılacak enflasyon farkında düşüşler olacak. Ama bu böyle mi? TÜİK verilerinde böyle gözüküyor. Fakat sokağa çıktığınızda, pazara-markete gittiğinizde bunun kesinlikle doğru olmadığını görüyorsunuz. Her kalemde ciddi oranda artıklar görüyorsunuz. Bu artışları da tabi kamu çalışanları bunun altında emeklisi olsun işçisi olsun, memuru olsun ezilmekte. Bunu ortadan kaldırmak için enflasyon oranlarının üstünde bir artış yapılması gerekiyor. Aksi takdirde kamu çalışanları, emekliler, işçiler, asgari ücretli çalışanlar ciddi anlamda bir krize girecek. Çünkü biz kamu çalışanları, işçiler, memurlar, emekliler olarak aldığımız ekonomik girdileri üretime çevirmek için tekrar harcıyoruz. Harcadıkça da üretim kalemlerinde artış luyor. Dolayısıyla bu da ülke ekonomisine girdi sağlıyor. Yani bize sağlanan bize yapılan zamlar ülkenin girdi ekonomisine de bir artış sağlayacak. O yüzden buradan kamu çalışanları temsilcilerine, işçi sendikalarına, hükümetimize mesajımızdır. Enflasyon farkının daha üzerinde bir zam beklentimiz. İşçilerin, emeklilerin, asgari ücretlinin 2 bin lira altında kalanların özellikle, biz 2 bin lira üzerine bir pazarlıkla yürütülmesini istiyoruz. Emeklilerimizin de 2 bin lira altında kalan kısmının 2 bin liraya çıkarılması ve sonra da enflasyon farkı ve reel ücretlerinde artış bekliyoruz”