14 Ocak 2016 - 00:00 |
İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve 25. ve 26. Dönem CHP Bolu Milletvekili Adayı Yrd. Doç. Dr. Burak Cop, Diyarbakır'da yaşanan hain saldırı ve son günlerde çok konuşulan akademisyenlerin imzaladığı bildiri ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Cop, "AİBÜ Rektörü Sayın Hayri Coşkun'a da bir çağrıda bulunmak istiyorum. Lütfen 3 akademisyen hakkında açtığınız soruşturmayı geri çekiniz. Örgütlü cehaletin büyük bir küstahlık ve hadsizlikle ülkemizin entelektüel birikimini hedef aldığı şu günlerde, ifade edilen görüşlere katılmasanız da akademik özgürlüklere sahip çıkın. Tayyip Erdoğan'dan değil, Allah'tan korkun" dedi.
Diyarbakır Çınar'da PKK'lı teröristler dün gece bomba yüklü araçla Emniyet Müdürlüğü'ne saldırı düzenledi. Saldırı nedeniyle polis lojmanında ağır hasar oluştu, yakınlardaki iki katlı bir ev çöktü, çok sayıda evde hasar oluştu. Hain saldırıda lojman ve yıkılan evde 1 polis şehit oldu, 5 kişi hayatını kaybetti.
ÇOCUKLAR ÖLDÜRÜLMESİN, BEBEKLER ÖLDÜRÜLMESİN!
Saldırı ile ilgili üzüntülerini dile getiren Cop, "Geceyarısı Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde emniyet müdürlüğüne ve emniyet mensuplarının ailelerinin kaldığı lojmanlara bomba yüklü araç ve ağır silahlarla saldırı düzenlendi. Sabahın ilk saatleri itibariyle gelen haberlere göre çöken bir binadan aralarında bir bebeğin de bulunduğu sivillerin cesetleri çıkarıldı. Aynı haberlere göre yaralı sayısı 22'dir ve aralarında polis ailelerinden pek çok kişi de bulunmaktadır. Dünyanın her yerinde terörizm olarak adlandırılacak bu saldırıyı öfkeyle kınıyor, ölen yurttaşlarımızın yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Bunu söyleyenlerin hain ya da terörist ilan edilmesine aldırmadan, şehirleri savaş alanına çevirenler her kimse hepsine sesleniyorum: Çocuklar öldürülmesin, bebekler öldürülmesin!" şeklinde açıklama yaptı.
"Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin yayımladığı bildiride imzası bulunan akademisyenlere de destek veren Cop, AİBÜ Rektörü Hayri Coşkun'a da çağrıda bulundu.
Cop, yaptığı çağrıda soruşturmayı geri çekiniz dedi ve şunları ifade etti;
"Ülkemizde ne yazık ki kimin hain olup olmadığına bir süredir Tayyip Erdoğan karar veriyor. Erdoğan'ın akademisyenlere yönelik sözlü saldırısı, mevcut Parti-Devlet rejiminin -aralarında mafyanın da bulunduğu- çeşitli unsurlarını harekete geçirmiş, eleştirel düşünceye karşı tehditkâr, gözünü kan bürümüş tepkiler ne yazık ki Bolumuzda da meydana gelmiştir.
Erdoğan destekçisi bir organize suç örgütü hükümlüsü, iktidarın düşman bellediklerine yönelik "oluk oluk kan akacak" tehdidini 9 Ekim'de seslendirmiş, ertesi gün de Ankara katliamı yaşanmıştı. Aynı şahıs şimdi de, Erdoğan'ın hışmına maruz kalan 1000'den fazla akademisyen için "kanlarıyla duş alacağız" ifadesini kullanmıştır.
12 Eylül dönemi ile AKP dönemi arasında muhalif akademisyenlere yaklaşım bakımından tek fark, ilkinde ölüm ya da şiddet tehditlerinin olmamasıydı. Kenan Evren üniversitelerde tasfiyeyi 1402 sayılı kanunla yapmıştı. Erdoğan da benzer bir tasfiyeyi YÖK aracılığıyla yapacak gibi görünmektedir.
Partimiz sözcüsü Sayın Haluk Koç'un dün belirttiği gibi, söz konusu akademisyenlerin bildirisi ifade hürriyeti kapsamındadır, zira şiddeti önermeyen, terörü teşvik etmeyen her düşünce açıklanabilir. Söz konusu bildiride şiddet ya da terör teşvik edilmemiş, bilakis silahların susması istenmiştir.
"AKP'NİN BOLU'DAKİ YÖNETİCİLERİNDEN BİRİ LUMPENLİK, HADSİZLİK VE KÜSTAHLIKLA REKTÖRÜ GÖREVE ÇAĞIRMIŞTIR"
İzzet Baysal Üniversitesi'nden bu bildiriye imza koyan akademisyenlere yönelik sosyal linç ve sözlü tacizler, yer yer hedef gösterme ve şiddet tehdidi ile de desteklenmektedir. AKP'nin Bolu'daki yöneticilerinden biri, değil çağdaş üniversiteye, medreseye dahi yakışmayacak bir lumpenlik, hadsizlik ve küstahlıkla AİBÜ Rektörü'ne imzacı akademisyenlere karşı harekete geçme çağrısında bulunup şunları söylemiştir: "Ha okulum karışır diye de düşünmeyin. Siz dik durun, biz genciz zamanı geldiğinde yanınızda dik durmasını biliriz. Hadi hocam, neyi bekliyorsunuz?"
AKP'nin yan kuruluşu niteliğindeki MHP ile ilişkili Ülkü Ocakları'nın Bolu Şube Başkanı ise "akademisyen kılıklı teröristler" ile "kanlarının son damlasına kadar" mücadele edeceklerini açıklamıştır. Bu kişi, Ülkü Ocağı mensubu öğrencilerin derslerindeki başarısızlıklarından da akademisyenleri sorumlu tutmuştur. Kendisine tavsiyem; Çinli diye Uygur Türkü döven, Rusya'yı protesto etmeye çalışırken Hollanda'yı protesto eden üyelere sahip bir kuruluşun Bolu il başkanı olarak, mensuplarının derslerdeki başarısızlığının sebeplerini başka yerde aramasıdır.
Buradan AİBÜ Rektörü Sayın Hayri Coşkun'a da bir çağrıda bulunmak istiyorum. Lütfen 3 akademisyen hakkında açtığınız soruşturmayı geri çekiniz. Örgütlü cehaletin büyük bir küstahlık ve hadsizlikle ülkemizin entelektüel birikimini hedef aldığı şu günlerde, ifade edilen görüşlere katılmasanız da akademik özgürlüklere sahip çıkın. Tayyip Erdoğan'dan değil, Allah'tan korkun. Emin olun torunlarınız gelecekte sizinle gurur duyacaktır." Elif SARIHAN
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun!