| 8 Aralık 2014 - 00:00 |
Özel Fatma Hatun Hastanesi KBB uzmanı Op. Dr. Yasemin Ongun Funda, mevsimsel grip salgını ve beslenme konusunda uyarılarda bulundu. Soğuk kış aylarının nezle ve grip mevsimi olduğuna dikkat çeken Dr. Funda, hastalıktan korunmada kişisel hijyen kurallarına önem verilmesi gerektiğini, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için de yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat edilmesini istedi.
Özel Haber: Elif SARIHAN
Mevsimsel grip salgınının ateş ve boğaz ağrısı gibi belirtilerle ortaya çıktığını hatırlatan Özel Fatma Hatun Hastanesi KBB Uzmanı Op. Dr. Yasemin Ongun Funda,İçinde bulunduğumuz kış aylarında grip, nezle, soğuk algınlığı ve sinüzit rahatsızlıkları sıklığı arttığını belirterek, "Nezle hastanın boğaz ağrısı şikayeti ile başlayan, buna burun akıntısı ,burun tıkanıklığı ve hapşırmanın eşlik ettiği şikayetlerin ortaya çıktığı bir tablodur. Soğuk algınlığının bir parçası olan farinjitte(boğaz enfeksiyonun) ise erişkinlerde en sık etken (%30-60) viruslardır. Soğuk algınlığı, nezle tablosu eğer kişi beslenmesine, bol sıvı alımına, istirahatine ve uyku düzenine dikkat ederse 3-5 günde kendini sınırlayabilir. Bu süre zarfında hekim tarafından düzenlenen bulguları rahatlatacak soğuk algınlığı ilaçları tedavide yeterlidir. Antibiyotik rutin olarak kullanılmaz. Hastalarda kimi araştırmalara göre %50 oranına ulaşan sıklıkla ikincil bakterilerin neden olduğu sinüzitler görülebilir. Bakterilerin neden olduğu sinüzit geliştiğinde antibiyotik tedavisi gereklidir" şeklinde konuştu.
Polen, küf, toz, hayvan tüyü gibi etkenler saman nezlesi(alerjik rinit) olan hastalarda sinüzit problemini tetiklediğinin altını çizen Dr. Funda, sinüs çıkışının uzun süre kapandığı durumlarda kronik sinüzitin geliştiğini söyledi.
Özellikle gribin sonbahar sonu ve kış aylarında salgınlar yaptığını belirten Dr. Funda şu açıklamaları yaptı;
"Hastalık damlacık yoluyla havadan yayılır. Grip beklenmedik bir şekilde ve ani başlayan ateş, baş ağrısı ve kaslarda ağrı şikayetleri ile ortaya çıkar. Hastalığın bulguları, risk altında olmayan hastalarda normal şartlarda 3-5 gün içerisinde düzelir. Bazı bireyler ise risk grubundadırlar. Bu bireyler; çok küçük yaş grubundaki çocuklar, yaşlılar, şeker hastaları, kalp hastaları, koah, astım hastaları, organ nakli yapılanlar ve vücudun bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullananlar şeklinde sıralanabilir. Bu gruptaki bireyler hastalanmadan hekime müracaat ederek koruyucu öneriler ve önlemler alabilir. Risk grubundaki hastalarda grip çok tehlikeli olabilir, hayati risk teşkil edebilir. Hayati risk oluşturan durum genellikle zatürredir. Zatürre birincil olarak grip virusuna bağlı veya ikincil bakterilere bağlı oluşabilmektedir."
Çok basit gibi görünen fakat tehlikeli sonuçlar doğurabilen bu hastalıkta en önemli yaklaşımın korunma olduğunu ifade eden Dr. Funda, soğuk algınlığı ve gripten korunma yollarıyla ilgili olarak ta şunları söyledi;
"Soğuk algınlığı, grip toplu yaşam alanlarında, okul, toplu taşıma araçları hatta sokakta bile yayılabilmektedir. Mümkünse hasta kişilerin evlerinde istirahat etmeleri okula, işlerine gitmeyerek yakın ve uzak çevrelerini korumaları gerekir. Kişisel hijyene dikkat edilmelidir. Özellikle eller yıkanmalıdır. El yıkamanın bu tür hastalıklarda yayılımı ciddi ölçüde azalttığı tespit edilmiştir."
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun!